6 ŞUBAT 2023 KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK VE ELBİSTAN DEPREMLERİ YAPISAL HASARLAR AÇISINDAN ÖN DEĞERLENDİRME

6 ŞUBAT 2023 KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK VE ELBİSTAN DEPREMLERİ YAPISAL HASARLAR AÇISINDAN ÖN DEĞERLENDİRME

SINOP GULERYUZ

6 ŞUBAT 2023 KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK VE ELBİSTAN DEPREMLERİ YAPISAL HASARLAR AÇISINDAN ÖN DEĞERLENDİRME

6 ŞUBAT 2023 KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK VE ELBİSTAN DEPREMLERİ YAPISAL HASARLAR AÇISINDAN ÖN DEĞERLENDİRME

 

  1. Zayıf Zemin Koşulları:

Deprem hasarlarının yaygın olduğu bölgeler, verimli tarım arazileri üzerinde planlanmış

şehirlerdir. Dolayısı ile ana kayanın derinde olduğu zayıf zemin koşullarında, hatta sıvılaşma

potansiyeli olan zeminlerde yapılan 10-15 katlı ve taşıyıcı sistemi esnek yapılar ağır hasar almış

veya toptan göçmüştür. Bununla birlikte, göçmese de bir kat batan veya yana eğilen binalar

gözlemlendiğinden, bazı bölgelerde zemin sıvılaşması olduğu düşünülmektedir.

Sorun, bilinç düzeyi, deneyim, etik ve ahlaki kurallar kapsamında

toplumsal bir sorundur.

  1. Malzeme Zafiyetleri:

Betonarme yapılarda malzeme zafiyeti olduğu düşünülmektedir.

80’li ve 90’lı yıllarda,

hatta 2000’li yılların başında yapılan binaların beton kalitesinin, tasarıma esas olan proje beton

sınıfının altında olduğu ve bu durumun yaygın olduğu maalesef beklenen ve bilinen bir

durumdur. Yine aynı tarihlerde inşaat demiri olarak düz demir kullanılmakta idi. Dolayısı ile bu

yıllarda inşa edilmiş yapıların toptan göçmesi veya kullanılmayacak derecede ağır hasar

almasında malzeme zafiyetlerinin önemli etkenlerden biri olduğunu söylemek mümkündür.

  1. Konstrüktif Zafiyetler:

Göçen binaların enkazlarından kolon kiriş birleşimlerinde gerekli donatı detaylarının

uygulanmadığı, etriye aralıklarının seyrek ve etriye kancalarının doksan derce olduğu, ayrıca

kolon demirlerinin üst kat filizlerini oluşturan boylarının gerektiğinden daha kısa olduğu

izlenebilmektedir.

Kolon-kiriş birleşim bölgelerinde enine donatı kullanılmaması,

kiriş boyuna donatılarında ankraj yetersizliği, büyük enine donatı aralıkları ve enine donatıların

90 derece kancalara sahip olmaları gibi durumlar 2000’li yıllar öncesi ülkemiz inşaat pratiğinde

vardır ve ne yazık ki büyük depremlerde hem toptan/kısmi göçmelere, hem de ağır hasarlara

yol açmıştır.

  1. Yapı Düzensizliklerinin Yarattığı Hasarlar:

Yaygın göçme görüntülerine göre, öncelikle zemin katın göçtüğü, ardından diğer

katların sandviç şeklinde üst üste kapaklandığı anlaşılmaktadır. Hasarlara yön veren

ana nedenlerden birinin, hasar katı olan zemin katlardaki ticari mekanlarda dolgu

duvarların olmayışı olarak değerlendirilmektedir. Dolgu duvarlar, taşıyıcı sistem

tasarımında sadece yük olarak dikkate alınsa da taşıyıcı sistem davranışına belirli

deprem seviyelerine kadar dayanım ve rijitlik bakımından katkı sağladığı deneysel

çalışmalarla gösterilmiştir.

Esas olarak, bir aks üzerindeki kolonların arasında boydan boya açılan ve kat

yüksekliğine göre yüksekliği az olan bant pencerelerin kolonlarda kısa kolon

davranışına yol açması sonucunda kolonun öncelikle kesme kırılmasıyla güç

kaybetmesi ve devre dışı kalması olarak tanımlanan kısa kolon hasarları, ağır hasarlı

yapılarda görülmektedir.

Taşıyıcı sistemde rijitliğin düzensiz dağılımından kaynaklanan büyük burulma

tesirlerinin sonucunda göçmeler olduğu göçme görüntülerinden anlaşılabilmektedir.

Perde gibi daha rijit düşey taşıyıcı elemanların bir tarafta yığılı olması, çerçeve

süreksizliklerinin var olması burulma düzensizliğini yaratan unsurlardır.

 

Kaynak: İnşaat Mühendisleri Odası 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan Depremleri Ön Değerlendirme Raporu